top of page

Münhasıran Alkol Etkisi Altında Gerçekleşmeyen Kazalarda 3. Kişilere Ödenen Tazminat Sigortalıya Rücu Edilebilir mi ?

  • Yazarın fotoğrafı: Elem DOĞDU ÖZKAN
    Elem DOĞDU ÖZKAN
  • 14 Oca
  • 6 dakikada okunur

Bu yazımızda, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın sigortacının sigortalıya rücu hakkının düzenlendiği B.4.c maddesi maddesi ile kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleşip gerçeklemediğinin rücu şartlarının oluşmasına etkisi bulunup bulunmadığına dair meseleyi, üst mahkeme kararları ve mevzuat çerçevesinde değerlendirmekteyiz.


Karayolları Trafik Kanunu’nun 9. maddesinin ilk cümlesine göre; “Zorunlu malî sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmî Gazetede yayımlanır”.


Karayolları Trafik Kanunu’nun 93. maddesi, gerek 6102 sayılı Kanun'un 1425. maddesi gerekse 5684 sayılı Kanun'un 11. maddesine göre daha özel bir düzenleme getirmiştir. Bu maddeye göre, karayolu motorlu araçlar zorunlu malî sorumluluk sigortası genel şartlarının Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edileceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacağı belirtilmiştir. Bu maddeye göre genel şartlar sigorta teminat tutarları ile tarife ve talimatları içerir.


2918 sayılı KTK'nın 48. maddesinde;" (Değişik : 24/5/2013 - 6487/19 md.)' uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu" belirtilmiştir.


Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin "Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı" başlıklı 97. maddesinin 1. fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan "b-2" bendinde, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir. 6847 Sayılı Kanun'un 19. maddesi ile değişik 2918 sayılı KTK'nın 48. maddesinin 6. fıkrasında; ”Yapılan tespit sonucunda 1.00 promil ve üstü alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanununun 179. maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.” düzenlemesi ve TCK m. 179/3 hükmünde ise “Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki madde hükmüne göre cezalandırılır.” düzenlemesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Genel Şartlarının B.4.c maddesinde; aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar nedeniyle sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.

01.06.2015 tarihinde yeni Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlüğe girmiştir. Bununla birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.c maddesinin dayanağını teşkil eden KTK'nın 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmış olup, aynı maddenin 2. fıkrasındaki yönetmelik düzenlenmesine olanak tanıyan hükümde, yasaklama yetkisi yönetmeliğe bırakılmış olmadığından, Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 97. maddesinde, yukarıda anılan yasa hükmü tekrarlandıktan ve müteakip, uyuşturucu veya keyif verici maddeler ile alkollü içkilerin oranlarının ne şekilde saptanacağı belirlendikten sonra, yasada yer alan hükmü dikkate almadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmadığından geçersiz bulunmaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü de mümkün değildir. (Yargıtay 4.HD 2023/5696 Esas, 2023/10222 Karar; 2021/10046 Esas, 2023/5099 Karar)


O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK'nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.


Yargıtay'ın 01.06.2015 tarihinden önce akdedilmiş ZMSS poliçeleri kapsamındaki yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, trafik konusunda uzman bilirkişilerden olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir (Bkz.YHGK 23/10/2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 07/04/2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 02/03/2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14/12/2005 gün 2005/11-624-713, Yargıtay 4.HD 2023/5696 Esas, 2023/10222 Karar, 2023/31 Esas, 2023/10738 Karar; 2023/31 Esas, 2023/10738 Karar sayılı ilamları).


01.06.2015 tarihinden sonra akdedilmiş ZMSS poliçeleri kapsamında henüz Yargıtay tarafından bir içtihat oluşmamış ise de, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2022/1301 E., 2024/826 K. Sayılı ilamı ve benzer birçok ilamında; .... Bu çerçevede 01.06.2015 tarihli sigorta genel şartlarında kazanın, aracın, uyuşturucu madde veya 2918 sayılı KTK'nın 48. Maddesi, KTKY'nin 97. maddesi ile belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelmesi rücu için yeterli sayılmıştır. Poliçe tanzim tarihinde geçerli olan 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının sigortacının sigortalıya rücu hakkının düzenlendiği B.4.c maddesi gereğince “aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar” sigortalıdan rücuen talep edilebilir. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren poliçe genel şartlarında alkollü sürücünün idaresinde bulunan araçla “alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa” ifadesi yer almadığından kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleşip gerçeklemediğinin rücu şartlarının oluşmasına etkisi bulunmamaktadır.'' demekle 01/06/2015 sonrası yapılan poliçelerde kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleşip gerçekleşmediğinin bir önemi olmadığını değerlendirmektedir.


İşin özü itibariyle, 01/06/2015 sonrası yapılan poliçelerde kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleşip gerçekleşmediğinin öneminin olup olmadığı ve tek başına belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerin karışmış olduğu trafik kazalarında sigortalı tarafından üçüncü kişilere verilen zararlarda sigortacının, üçüncü kişilere yapılan ödeme nedeniyle doğrudan rücu hakkı olup olmadığı hususunda karşılaştırmalı değerlendirme yapmamız gerekmiştir.


Öncelikli olarak Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına konu 01/06/2015 tarihindeki önceki ZMSS genel şartlarının hükümlerine bakmak gerekir.

02/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4.c maddesinde;

''Tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay, yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa'' belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar nedeniyle sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. Yargıtay bu hüküm kapsamında münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşen kazalarda sigortacının rücu hakkı olduğunu açıkça belirtmiştir.


01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.-c maddesinde;

''Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar'' denilmekle belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar nedeniyle sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.

Aslen iki madde arasında tek fark 02/8/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yer alan ''aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa'' ibaresinin yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yer almamasıdır. Kıyas için Kasko Sigortası Genel Şartlarında düzenlemeyi de değerlendirmek gerekmektedir.


Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5. maddesinde, “aracın, uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararla” poliçenin teminat dışında kalacağı ifade edilmiştir.


Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları ile 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının alkol sebebi ile sigortacının rücu hakkı kapsamında aynı şekilde düzenlenmiş olduğu açıkça görülmektedir.


Yargıtay'ın Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları ile 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümleri aynı mahiyette olduğundan Kasko Sigortası Genel Şartlarının yürürlükte olduğu dönemde rücu hakkı konusundaki görüşlerinin de nazara alınması gerekmektedir.


Zira Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 2015/1929 E., 2015/5599 K. Sayılı ilamında,


"...Öte yandan, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.5. maddesinde, “aracın, uyuşturucu madde veya Karayolları Trafik Yönetmeliği'nde belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararla” teminat dışında kalacağı ifade edilmiştir. Bu durumda yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca, araçta oluşan hasarın teminat dışında kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez. Üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükü TTK'nun 1281. (6101 sayılı TTK Kanunu'nun 109.) maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir. Yargıtay'ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunup bulunmadığı hususu, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurlarında olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin saptanması durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halinde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir." (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilamları)....'' şeklinde görüş bildirdiği görülmüştür.


Yargıtay Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları ile 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerinin aynı olması nazara alındığında, yazı içeriğinde yer alan Ankara BAM kararlarına katılmak mümkün değildir. Kazanın münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleşip gerçekleşmediğinin rücu şartlarının oluşmasına etken olduğunun kabulü gerekmektedir. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının, Yargıtay'ın Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarında yer alan rücu hakkı ile ilgili görüşleri nazara alındığında bir yenilik getirmediği yorumunu yapmak mümkündür. Ancak bu durumla ilgili henüz Yargıtayca verilmiş bir karar olmadığından Yargıtay kararlarını takip etmek önem arz etmektedir. Zira Yargıtay'ın bu konudaki görüşü uygulamaya şekil verececektir.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör
Hukuk Yargılamasında Tanık

Tanık, taraflar arasında çekişmeli olan olaylar ve durumlarla ilgili bilgisi ya da görgüsü olan, davanın tarafları dışında bulunan...

 
 
 

Comments


bottom of page